hangi mahşer

Zulmün ateşle dansıydı çıldırtan
Sabır gecelerine sıgınan suskunlugumu...
Hangi fırtına kopara uyandırabilir sarhoşlugumdan
Başka hangi mahşer sarsabilir
Aşkın gözyaşlarından sırılsıklam ruhumu?
[Hz.Mevlana]
sözlerini alacaksın
Biliyorum sözlerini sözlerimden alacaksın,
Zaten sözlerin bitimi değil midir ömür denen şey?
Anladım, gözlerini gözlerimden düşüreceksin, gözlerin düştüğü zemin değil midir kara toprak? Ateşlere verdim günleri, seneleri, dumansız efkarımı şakaklarıma alıp da gidiyorum güneşi öpen şafaklara.
[Hz.Mevlana]
Âşık mı yoksa Mâşuk mu?
Şeyhu'l İslam Ebû Suud Efendinin soru zembiline şu soru bıraklır; "Âşık mı üstündür yoksa Mâşuk mu? Lütfen insaf edilip fetva verile!" El-cevap: "Azizim! Mâlumdur ki âşık kelimesi iki gözlü harfle yazılır. 'Ayn'la ve 'Kaf'la. Binaenaleyh âşık iki gözle bakar ve sever. Fakat 'ayn'ın ağzı açık olduğu için aşkı dışa dönüktür. Mâşuk kelimesi dört gözlü harfle yazılır, 'mim', 'ayn', 'vav', 'kaf'. O ise mukabile dört gözle bakar ve sever. Aynı zamanda 'ayn'ın kafası kapalıdır. Yani bu aşk derûnî aşktır. "Saman alevi gibi dışa dönük değildir."
Alnıma düşen
Secdelerdeymis ask,bulmak alnima düstü. NecipFazılKısakürek
Sevecek isen

Ey kendimden bile sakindigim yar..
Körelttim benligimi.ben yokum sen oldum. Körelt sende benligini, ben ol. Ol ki o hain nefse yer birakma. Sevme nefsin icin. Seveceksen sev sadece Allah icin.
Minesra
Ahiretliğim
Mesela Ansızın Uyandıracaksın Uykumdan Beni , Ve Kulağıma Fısıldayacaksın ; "Haydi Kalk Ahiretliğim , Namaz Vakti."
Nefs ile savaşmaktır Aşk. Yar'in eline el sürmek için can atarken, elleri birbirine kenetleyip ar etmektir Aşk!
duy yar
Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana
Bir şeyler anlatacağım , bütün kulaklardan gizli
Ve herkesin orta yerinde konuşsam da..
Senden başka duyan olmayacak söylediklerimi.
Dönüp Duruyorum Ey Aşk !

Dönüp dolaşıyorum ey Aşk,dolaşıp duruyorum.Arıyorum,Arıyorum.İçimdeki uzağı arıyorum.Uzaktaki yakını,yanımdaki aşkı,İçimdeki içimi arıyorum ey aşk.İçimde aradığım yakın sensin.Aradığım sen.Sendeki Beni,bendeki seni arıyorum.
Ne bende ,ne sende,hem sende ,hem bende olanı arıyorum.bir teslimiyet bir huzur,bir kabul ediş,bir kurban oluş,bir yok oluş..Evet,arıyorum ey aşk!Aşkta Yanış,aşkta dönüş,aşkta duyuş,aşkta hissediş,aşkta sönüş...
İçimde bir yangın var ey Aşk,gönlümde ateş.Gözümde yaş,gönlüm yangın,gözüm nehir.Arıyorum ey aşk,içimdeki yangında,ateşte yanmayan İbrahimi arıyorum.Ararken göz çağlayanının eteklerinde ıslanıyorum.Ne o yangın,ne de o göz yaşı temizliyor gönül evimi.
Bir bilsen ey aşk,ah bir bilsen,ne yangınlar var hanemde ,bana ateşle dost olan İbrahim gerek.arıyorum ey aşk,arıyorum..yakınlaştıracak bir yol,yaklaşacak yakına daha yakına ulaştıracak bir ''burak'' belki bir çıkış,belki bir yükseliş,belki bir umut,belki bir söyleyiş,belki bir iksir arıyorum..
Koşup duruyorum ey aşk,koşup duruyorum.Bir serseriyim,divaneyim,belki bir harabi;yine de arıyorum,Arıyorum Ey Aşk,Nuh'un selametle ulaştıran gemisini Kafdağı'nda arıyorum.İnançla ve gayretle bütün dağları,ateşten denizleri geçtim,bir sahil-i selamete ermek için Nuh'u arıyorum.Ellerimi salıverdim,orada burada dolaşıyorum,sanki bir serseriyim.Fakat yüreğim içime açık,içimdeki semaya.Anka'yla hemdemim,halleşiyorum,dertleşiyorum,Süleymanca kurtla kuşla konuşuyorum..
Bir dost arıyorum Ey Aşk,bir dost.Kurbanla yakınlaşan dost...Kurbanla yakınlaştıran dost!!
Dost bir nefestir,dirilten ölü ruhları.Dost Halil'dir.Dost İsa'dır,dost kainatın övüncü,alemin rahmeti ve bereketi Hakk'ın Habibi'dir.
Dost arıyorum ey aşk,dost.
İnsan-ı Kamil,mükemmel bir mürşit(mürit) arıyorum.Benim,kusursuz Muhammedi yolda yaşayan bir sahabe gibi lekesiz tertemiz bir şeyh e ihtiyacım var.İhtiyacım var ey aşk
TEBRİZLİ ŞEMS
Efendimizin özel hayatından davranışlar
Aişe annemize gözbebeğim dermiş. Onunla konuşmayı çok sever, konuşmak istediği zamanlar elini tutup ferahlat yaa Aişe dermi.
Hz.Aişe yarışı izlesin diye onu omzuna çıkarmış Rasulallah. Yorulduğu halde ses etmezmiş.
H.z Aişe (r.a )buyurdularki ; ” O’nunla başbaşa yemek yerken Efendimiz (s.a.v) kendi eliyle ağızıma lokma tutardı ..Ben bardağın neresinden su içersem O’ da oradan içerdi … ”
zaman Aşk'la dirilme vakti

Bir sevda vardı önce şimdi ise bir AŞKK… Ta enenin sus makamından HÜVE nin var olma makamına kadar…
Başladık işte en içten seslenişle bismikeeee…
Bir AŞK var yüreğimde şimdi Mevlana misali… Mesneviler diziyorum yüreğimde. Mesneviler dizdikçe aşk yeniden doğuyor, mecnun ahir zamanda tekrar isim buluyor… Ah bir olsaydı Tebriziler de anlatsaydım aşk derdimi. Mevlana bulamadı aşktan yanmış ney’i bulamadı ki içinde büyüttüğü o yangının dildeşini...
Benim aşk makamıyla çalan neyim yok. Itrilerden gül bestelemişim bülbülün mecnunlar yanında sözü yok… Mevlana’nın bulamadığını sen mi bulacaktın ey günahkâr nefis… Bundan gayrı dildeşimi kaybettim artık dilim yokkk...
Şimdi ene sustu… Şimdi susma makamı… Şimdi sevdanın beni yakma vakti
Yaktı işte Hallacı Mansur misali. İşte âşıklar ENEL HAK makamında… Nasıl bir aşktı ki bu gördü Hallac kendini kâinatın aynasında nasıl bir sevda ki BEN SENİM dememeyi Rabbine ihanet saymakta. Hallaçlar büyümekte yüreğimde şimdi…
Enel HAK demeye cismim yetmez. Ruhum şimdi kâinatın aynasında kendini bulmaya çalışmakta… Ahh Hallac nasıl yaptın da bu AŞK libası cennet güzelliğinde oturdu cismine… Nasıl bir aşk ki deli dedirtti. Akıl baştan tamamen geçmişti. Nasıl bir aşk ki cisim ruhtan sıyrılmayı çare bilmişti…
Şimdi AŞK taa hücrelerde Hallaç’ın kendini gördüğü o HAK çizgisin de…
Geceler birleşiyor şimdi HAK çizgisine işte orda Rabia-tül Adeviye…
İşte orda hem ruhuyla hem cismiyle… Ve bir dua çıkıyor ağzından Rabia’nın ” Ya Rabbi seven sevdiğine kavuştu bu gece… Sevilen sevdiğinin koynunda bu gece… Peki ya benim kavuşmam ne zaman peki ya ben ne zaman erecem vuslata…” bu serzenişle Rabbi nasip eder cihanı. Ve aşkk dile gelir konar avuçlarına ve Rabbi fısıldar kulağına “Vuslat özlemlerin çıldırma anında” diye.
Ve Rabia aşk makamında. Artık çıldırma anııı… Ve aşkk vuslat makamındaaaa… Gözler kapalı kulak işitmekte kâinatı… İşte kâinat tam damarlarımda, işte tam yüreğime varmakta…
Ene ölme makamı… Öl demeye çare arayan makamda dirilme zamanı…
Kalbin mahrem yerlerine saklanan Rabbin aşkıyla ölme zamanı...
Ve bir yiğit çıkar taa beş yüz sene evvelinden “ballar balını buldum kovanım yağma olsun” diyor aşk dergâhında. Bir yiğit aşk özürlülerine inat büyütür sevdasını ahir zaman Yunus’larının sırtında. Bir Yunus işte aşk derdiyle çile taşımakta omuzlarında. Nasırlanan yaralarında Rabbini bulmaya çalışmakta… Ve Yunus Rabbin aşkından cennetin farkına bile varamamakta...
Aşk bu akıl bırakmaz başta. Bırakmadı nitekim Musa’nın havarileri şimdi delirme makamında…
Delirme makamı dedik sahi akıl kaldı mı başta… Onca dost onca aziz nasıl ulaştı bir anlık miraçla bu sevdaya… Sakiler şarap taşımaz olmuş bu asra… Bu asırda gizlenen ilahi aşk şimdi hangi lalin dudaklarında…
İşte bir çocuk taa asr-ı saadette lal olan diliyle Resulü haykırmakta… Tek söz ve ene suusss… ENTE RESULULLAH DEMEKTE… Muhammed girdimi bir kalbe muhabbet taşar durmaz yerinde. Allah aşkı bu muhabbetle taşmakta âleme… Ey aşkta yeni yetme! Habib’inin sevgisi dolmadan kalbe O’nu bulmak mümkün mü söyle.
Habib’in aşkı Ahmet Yesevi’nin kalbinde… Öyle bir aşk ki Peygamberin öldüğü yıldan sonra yaşamayı kendine haram bilmekte… Ve Hoca Ahmet 63 ünden sonra dünyadan kopup âlemi ilmek ilmek içine çekmekte… Ve bir âlem şimdi insanın kalbinde ve dilinde… Bir insan halife olarak gönderilmekte yeryüzüne. Bir aşkla bütün isimler öğretiliyor. Ve bütün isimler şimdi bütün lezzetiyle dilinde.
Aşk bütün kâinatı içine ilmek ilmek çekme makamında… Ve şimdi âşıklar Rabbin huzurunda… Bu makamda lakaytlık yok. Bu makam sidretül münteha makamı… Aşkın son makamı ve son asrı... Bu makam Habibullah’a has. İşte Habibullah çıkmakta Rabbin huzuruna. Bu makamda yalnız aşk konuşur. Ve Cebrail’in dilinde tek cümle… … “Nasıl çıkılır diye sorar Habibullah” Tüm kâinat sussun ve dinlesin Ruhul Kudüs’ü. Tüm eneler sussun ve dinlesin tek olanı… Tüm âşıklar sustu şimdi… Ve Cebrail konuşmak vaktiii… Ve Cebrail bu makama yalnız AŞKLA çıkıldığını tüm kâinata duyurma vakti…
Şimdi ene aşkk
İşte şimdi bu aşkla yeniden dirilme vaktiii…
Nuray ORAL
teyemmüm
Ayağın yeryüzündeki toprağa değmeseydi, teyemmüm bizi temizlermiydi Ya Rasulallah?
Şimdi LâL zamanı
Kapat gözlerini..
Kuyularda inleyen binlerce Yusuf’u saklıyorum…
Sen ise sevdamızı demlemiş yavru ceylanlara içermektesin…
Susuyorum Yunus’un dizlerine çökerek…
Seni anıyorum Süleyman evrâdında…
Sen ise dualarına beni katıp binlerce ” lâm ” iniltisine ” Elif’i ” katıyorsun…
Yanıyorsun Mecnun’a yanan Leylâ gibi…
Susuyorsun Yusuf´a susayan Züleyhâ gibi…
Kanatıyorsun yüreğini korkusuzca bıçağa boynunu vuran Esmâ gibi…
Durma şimdi…
Ellerini aç gökyüzüne bir dua gibi…
Yağ bozkırlarıma bir deryâ gibi…
Boynunu bükme sakın…
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini.. ” Nun ” gibi dik dursun başın..
Eğme diyorum sancağını.
Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa. Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne sürgün edilse de vuslatımız… ” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa…
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında. Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır.. Bırak aksın kanımız..
Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce ” umut ” inkişaf etsin. Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin..
Her hasret cığlığı gömlegimizden damlasın…
çalan/çalınan

Üstelik öyle bir sınandı ki çalınan da Yakubundu..çalan da Yakubundu..Yûsuf
Hayırlım

Hayırlı eş, eşinden başkasına dikkat çekmeyecek şekilde giyinendir...
Hz. Fatıma (r.anha)
Aşkı zâyî etme

A benim nasiplim!
Senin aşktan yana nasibin varsa, dokunsan da, dokunmasan da yanacaksın.
İyi bil ki, bazıları hasrette de, vuslatta da yanar.Zira onlar, aşk ateşinin sürekli temizleyen tesirine muhatap ve bu vesileyle sürekli ve pek hızlı Hakk’a yaklaşan, bahtı güzel kullardır.
Allah aşkına, aşkı zâyî etme!
Allah aşkına, aşk gibi aziz bir duyguyu, nefsinin arzularına kurban etme!
Ellerin
Sevgili dost,
eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar,
elini bulabilirdim onların içinden..
Ali Ural
yollar

Allâh’a giden yollar birçoktur,
Ben aşkı seçtim..
Mevlana Celaleddin Rumi (k.s.)
Hüzün
Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.
Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık.
Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz?
Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de..
Gökkuşağı

Gel gönülden konuşalım!
Sen semâ ol, ben hevâ. Her nefes dol içime, her nefes birlikte yol alalım. Sessizce yağalım bulutlardan. Bulutlar sessizce ağlasın bizi. Gökkuşağından alalım rengimizi. Gökkuşağına tutunalım. Gökkuşağı tutsun bizi, karışalım...
[Mevlana]
sır gibi
"Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir."
(Mevlana)
Keşke..!!
“Keşke ben, “ALLAH” Kelimesinden başka, ağzından tek söz çıkmayan Bir DİLSİZ Olsaydım!...”
Ağlayabilir miyim?

Ağlayabilir miyim gönlüm? Müsaadenle..Şöyle katıla katıla
şimşekli bir gökyüzü gibi.Günaha
batan tüm kirliliğin ile Ağlayabilir
miyim? Öylesine ama ölesiye.. Bu
can çıkana kadar bedenden.
Nefsimin nefesi kesilesiye.Pembe güller mor menekşelere
düşesiye..Sol yanımın ateşi
yükselesiye kadar..Kendi omzumda
kimseciklere yük olmadan,
Ağlayabilir miyim?
Aşığın gözleri
Aşığın gözleri, sevgilisinden ayrıldığında da yaşla dolar, O'na kavuştuğunda da.
Şems-i Tebrizi
Geldim!

Geldim sevgili, sen dışında ne varsa kıyısız denizlere dökerek geldim, dilimde dua ile kefenimi vuslatına çeyiz bilerek geldim, aşkın damağında ateşleri ıslatmak için, neyim varsa yok bilerek geldim.
Hz Şems
âşıklar nezdi

Ey aşk! Ne olur bükme boynunu, gafiller seni ayaklar altına alsa da cevherliğinden bir şey kaybetmezsin.. Oysa neye talipsin, nerelerde tüketilmektesin.. Elmas çamura düşse de elmastır iyi bilirsin! Olsun, o kadar insan içinde biri dahi seni yaşasa yeter bilmez misin? Sen Hz. Muhammed (sav) libâsı giydin yâ daha ne istersin.. Sen köle diye değer biçilsen de Hz. Yusuf (as) gibisin, âşıklar nezdinde kantara gelmezsin…
Hz. Mevlana
Hayal etmek 
Allah, nasip etmeyeceği bir şeyi, hayal ettirmez. Hz.Osman (r.a)
Beni Bağışla, Seni Seviyorum.
Beni bağışla Aşkım, aşkımı hoşgör artık
Beni hoşgör, beni bağışla, Seni seviyorum.
Yolsuz yordamsız bir kuş gibi öksendeyim
Yüreğim tir tir, örtüsünden kurtulmuş
Şimdi yoksul, şimdi çırılçıplak, şimdi soyunuk
Acını esirgeme benden, ko sarınsın yüreğim
Ko giyinsin, ko kuşansın, ko örtünsün. Sonra
beni bağışla Aşkım, beni hoş gör, Seni Seviyorum.
Eğer bir lokmacık bile sevemezsen beni,
Hiç mi hiç sevemezsen eğer
Acımı bağışla, beni hoşgör, Seni seviyorum.
Bana öyle eğri bakma, ırak durma ellerden
De, kuytuma çekilirim, de karanlığa kavuşurum
Sımsıkı tutarım ellerimle utancımı
Sarıp sarmalarım, dürüp bükerim
O an yüzün eğ benden Aşkım, kaçır benden
Beni hoşgör, beni bağışla, Seni seviyorum
Gün gelir, hayalin erişir karanlık yiter
Meyil verirsin bana, gün gelir
Şimdi çaresizim, yalnızım, kolum kanadım kırık
Beni bağışla Aşkım, beni hoşgör, Seni seviyorum
Seni seviyorum, yüreğim mutluluk selinde
Kapıp koyveriyor kendini gurbetlere varıyor
Gülme bu korkulu gidişime, Gülme bağışla Aşkım
Beni bağışla, beni hoşgör, Seni seviyorum.
Tagore
HZ MEVLANANIN ŞEMS'E YAKARIŞI
Seni ne huzuru arayanlara, ne huzuru bulanlara, ne de huzurdan kaçanlara sordum. Güneşin sıcaklığını en iyi kim anlatabilir? Sıcaktan düşüp bayılan mı? Hayır, onun aşkı zayıftır. Güneşe yolculuk yapan mı? O da değil, gitse gitse nereye kadar gidebilir ki? Gölgeye sığınanlara ise güneşi hiç sormamalı…
Aşk mabedim… Efendim… Söyler misin? Nedir bu çektiğim acıların manası? Bu ayrılığın esrarengizliği yüreğime saldığın alevlerin lavlaşması içinse yeterince erimedim mi ateş toplarında? Öyle yandım ki;
Sen yandıkça, ben yanayım!
Sen dondukça, ben de donayım!
Yine kehkeşânlara kaçarak mı özleteceksin kendini… özlemlerim, boşluğa atılan kuru karanfiller gibi sere serpe dağılıyor harayellerin, acının koynunda… İçime güneş doğmaz oldu artık sen gittin gideli… Göklere seninle buruç edecektim hâlbuki… Saçlarıma aklar düşmeye başlamış, sırf bu aşkın ceremesinden… serencame gökkubbeye niyaz edecek ve merhamet isteyecek kapılar dahi yüzüme kapanıyor. Sendedir bu boz bulanık sellere kapılan ömrümün mihrap ve minberi… Salâlar benim için okunuyor artık…
seni paylaşmak

Sükûtumu mazur gör; adını dudaklarımdan çıkarmak bile paylaşmaktır seni..!
o kadar yakın, o kadar uzak
Ey Aşk!!
İşte tam bu An'da bir nefes vuslattayım..
Bir nefes ayrılıktayım..
Bir adım içerdeyim bir adım dışardayım..
Bilmemki!her seferde neden bu kadar kederdeyim?
Sana bi o kadar yakın,bi o kadarda uzaktayım. . .
(H.z Mevlana)
sensin yar!
Dedi: Ey güzel gözlü yar.
Dedim: Buyur güzel bakan şiyar.
Dedi: Helalim ol gönlüme.
Dedim: Benim helalim var gönlümde.
Dedi: Kimdir o bahtiyar.
Dedim: ELHAMDULİLLAH sensin yar.
Sen ve Ben gafletini aşmaktır AŞK

Sordum, AŞK'ın sırrı nedir ? Dedi: Yâr'da yok olmaktır..
Sordum, Yârin isteği nedir ? Dedi: Samimi olmaktır.. Sordum, samimiyet nedir ? Dedi: Hep yâre bakmaktır..
Sordum, bu nasıl olacak ? Dedi: Nefsi bırakmaktır..
Sen ve Ben gafletini aşıp, "BİZ" oLanların rızkıdır AŞK.
HZ MEVLANA CELALEDDİN RUMİ
ne değer/de?
Ey Şems!
Sevdam bil ki yüreğine "emanet"tir...
"Emanet"in s/aklı bir hazine yüreğimde...
Yüreğim asla zeval v/ermeyecek "emanet"ine.
Peki ya benim "emanetim", yüreğinde ne değerde..
zaman: 23:25 0 Yorum Bunu E-postayla GönderBlogThis!Twitter'da PaylaşFacebook'ta Paylaş
Milad
Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milad demektir. Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir..
Şems-i Tebrizi
Sevmekten aciz
Hz. Mevlana: "Bir kulu dahi sevmekten aciz olan, nasıl yüceler yücesi Allah ' a aşık olmaya yol bulur?"
Şemsim,

Gel de yanında götür arda kalanımı.
Ya da gel tamamla eksik yanımı.
Zehr-i aşk

Vakti geldi firakın,
Leylam
Zehr-i aşk akıttın kanıma
Benliğimin katiliyim
Sen oluyorum yavaş yavaş
Kismetin Ezelde Muayyen
Ashab-ı Kiram’dan bir zatın Peygamberimize (s.a.v.):
“Falan kadınla evlenmek istiyorum, dua buyurun” demesi üzerine:
“Eğer sana, İsrafil, Mikail, Cebrail, ve Hamele-i Arş, (A.S.) dua etse, aralarında ben de bulunsam, gene sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin.” buyurmuştur. (Ramuz:357/9)
“Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın.” ( Hadis-i Şerif )
Boğazım kuruyana kadar

Ve..
Öyle bi konuş ki benimle,
bir şehir gibi mesela..
İstanbul gibi..
De ki;
Boğazım kuruyana kadar,
seveceğim seni..
Aşk namazı

Aşk namazına durmadan abdest eyle kalbine ab-ı hicran ile
Çek bütün elemi ta içine, lakin inleme feryad-ı figan ile
Yarin eşiğine yönelt kıbleni, aşka bağışla bu canı ihsan ile
İşte o vakit kabuldür Hakk katında bu Aşk, yanan bir kalbi duan ile..
Gelişin bayram olsun

Gelişin bayram olsun diye,
Yokluğunun orucunu tutuyorum..
Allah versin
Fakire Allah versin diyen zengin; söylesene sana kim veriyor?
cici bir his...

Şunu kafana sok bir kere,Bir kadın aşık olduğu erkekle evlenmez.!Baktı bıçak kemiğe dayandı, geleceği için bir tercih yapması lazım,O zaman tutar iyi baba ve iyi koca olacağını tahmin ettiği,Sırtını yaslayabileceği adamı seçer. anladın mı.?....Yoksa "aşk"dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret.!
Elif Şafak
Aşkın Gözyaşları

Çok konuştuk, biraz da susalım. Susalım ve ağlaşalım.
Aşkın Gözyaşları sağanağında, yitik cennetimize yol bulalım.
(Aşkın Gözyaşları ll)
Cennet'ine hoşgeldin

Kaçar gibi gittiğim günden beri.
her anımla ölüyorum.
ben yalnız değilim seninleyim hala.
Bana bir tek "ÖMRÜM'ü" ver! başka bir şey istemiyorum.
Ömrümün her anında ol tek bir gecesinde değil...
Ölüm uykusu da olsa ben seni uyandığın yerde yine bekliyor olacağım
ve sana
Cennet'ine hoşgeldin yarim diyerek sesleneceğim.
(Seda Yüce)
Cümleler sana hasret

Bir bakarsın düşlerim gerçek olur... Zaman akar ve bunca yıl sonra mutluluk olur. Ansızın gönlümü açtın zaten. Sırf sen fark ettin beni. Gönlüm kapalıydı. Anlamadım nasıl yaptın, bir baktım içim dışım sen oldun.
Hergün biraz daha bağlanıyorum sana. Gece gündüz demeden, zaten aklımdan çıkmıyorsun. Ben sana tutsak oldum, kabul ediyorum. Aşk aklı hapsediyormuş, ben sana hapisim. Benim için sen AŞKsın.
Söyleyemediklerim olsan... Her cümlelerim sende ses bulsa. Benim yol haritam, kılavuzum olsan... Senden başka gönlüm başka bir gönle memleketim demesin.
‘İlle de sen’ diyip duruyorum zaten. Sensizken anlamını yitirilen binlerce cümlem var. Hepsi
sana hasret. Hepsi sana bağlı. Kavuşmak sünnetti artık bize farz oldu.
(Seda Yüce)
sadece bir misafir
Ey Sevgili!.. Bu kalp benim Rabbim'in evi, Gireceksen onun ismiyle girecek, onun rizasi dogrultusunda hareket ediceksin, yoksa unutma sen bu kalpte sadece bir misafirsin..
SENİN özlemin
Ya Râb! "Yari düşür gönlüme ."diye ettiğim dûanın her hecesinde yalnız SENİN özlemin vardı.

ne sen ne o
ne uykum geliyor ne de sen...
Elemin merkezindeyim

Ey Yar! Sözün manaya değdiği noktadayım, bakışının kalpleri yaktığı demde! Dilimin halime sükut ettiği, kalbin sonsuza meylettiği yerdeyim...! Elemin merkezindeyim ey yar, melâlin gölgesinde, bekleyişler arefesinde..
macera

Yastığa başını koyduğun an başlar asıl macera..Gözyaşların intihar eder tek tek, gözlerinden yastığa !
Tavaf Ettim Gönül Kabeni

Gönül Mabedimin Yaralı Mahremi, Yüreğimin Sesi.! Sen Hala Araf'ta Gezinirken; Ben Tavaf Ettim Gönül Kabeni..!
hüznü de mutluluğuda seviyorum
Hiç olmazsa bir sefer olsun gözyaşı düşürüyorum toz pembe hayallerimin yanaklarına..Sonra gözyaşlarım,söz'yaşları oluyor süzülüyor satırlarıma..Hani bil diye söylüyorum yoksa şikayet etmiyorum..Ben senin bana verdiğin hüznü de mutluluğuda seviyorum..
Ah Bine-l Aşk Kitabindan müthis bir kisim

Sen benim hüzün yanımsın. Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım. Kimselerin bilmediği kendime sakladığım. En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım, alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın. En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın. Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın…
Sen benim hüzün yanımsın. Her doğan günle bir kez daha ümidimi yıkan tarafımsın. “Olmadı olmayacak” dedirten hain düşmanımsın. “Ah çıksa gelse şimdi…” diyecek kadar kendimi kaptırdığım saflığımsın. “Çıksa ve gelse, alsa ve götürse…” diye çırpan kanadımsın. Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez yanıldığımsın.
Sen benim hüzün yanımsın. Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın. Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden suladığımsın. Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın. Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama umuduna umudumu bağladığımsın.
Sen benim hüzün yanımsın. Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın. “Ne olur kal benimle” dedirtecek kadar yalvardığımsın. “Sensiz hayatı istemiyorum” diyecek kadar uçurumdan kendimi attığımsın. Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran arafımsın. Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın.
Sen benim hüzün yanımsın. Sensizken anlamını yitirdiğim hayatımsın. Bütün kelimelerime yüklediğim anlamsın. “Sen” diye başlayıp da bitiremediğim üç noktamsın. “Sen, sen ille de sen” diye durup durup nefes aldığımsın. “Sen varsan ben varım” dedirtecek kadar kendimi hiçe saydığımsın. Kaderi kaderime yazılsın diye her gün Yaratıcıya yalvardığımsın. Aklımda, yüreğimde ve duamda olansın.
Sen benim hüzün yanımsın. Bakışına hasret kaldığım, sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazsımsın. Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim ama en çok ağlatan, en çok da kanatansın… Sen tarifi imkansız aşkımsın. Cansın… Candasın…
(Alintidir)
Ömrüne baş koymaz mıyım Yar
Beni görünce edebinden başını önüne eğdin ya hani; Ayağına taş, gözüne yaş değil....Ömrüne baş koymaz mıyım Yar..! (ah bine-l aşk)
Yaradan Aşkıyla

Diyorlar ki ; Aşık Olmuşsun Fani'ye . .Haşa ! Baki Ömrüme ; Ahiretimin Meyvesi , Yaradan'ımın Hediyesidir O Bana . .Fani Olan Dünya , Baki Olan Ahiretime ; Yâr Kıl'sın Mevla Yaradan Aşkıyla . ..
Kim Kimi?
Seni düşünerek yazdıklarımı...Kimi düşünerek okuyosun...?
Gelişinin Dilencisiyim
âlâ Senin Yetimliğin düşer Payıma
Hâlâ Senin Öksüzlüğün Gelip Oturur
En Onmaz Bir Yanıma
Tahammülü Yok Dedim Bu Firakın
On Dört Asırlık Uzaklıktan
Kaçıp Geldim Kapına
Sevdalar Zaman Mekan Tanımaz
Ve Ey Zaman Mekan Aşmış Sevgili’m
Ben Senin Gelişinin Dilencisiyim..
O'na hasret

Hasrettir, Yaradanı (cc.) düşünürken, burun direğinin sızlamaları. (mine esra)
zaten acı.

Ne olurdu, seninle tatlılaşsaydım; yaşayış zaten acı.
Ne olurdu, sen razı olsaydın benden de, herkes kızsaydı bana.
Ne olurdu, seninle aram düzgün olsaydı da, bütün alemlerle aram açılsaydı, dünya yıkılıp yansaydı.
Sen beni sevdikten sonra malın mülkün değeri mi olur? Zaten toprak üstünde ne varsa hepsi de toprak olacaktır.
Alem O'nunla kaimdir ve O'nsuz olan hiçbir şey yoktur. O'nun rızası, rahmeti, bereketi ve tecellisi olmayan hiçbir şeyin değeri yoktur. [Mevlana]
kalıplaşmış sözler
İnsan terkedilince anlıyor;
kalıplaşmış sözler yalan!
Unutmak zaman değil,zamanını alıyor...
bitirme beni

Ümitlerim ağzından çıkmayan sözlere bağlı;
sus,bitirme beni...
aşk çok ağırdı

Üç şey seçildi cennetten:Kelimler,aşk,annelik duygusu. Kelimeleri Adem aldı, annelik duygusu Havvaya kaldı; ama aşk çok ağırdı. [Şems]
El intizar eşeddü min'en nâr!

Ben diyorum ki; Vuslâtı beklerim yâr... Aşk diyor ki; El intizar eşeddü min'en nâr! ( Beklemek Ateşten Şiddetlidir)
boğazım da kaldın

Sensizlik boğazım da kaldı YAR!.. Oysa sırtımdan da vurmuştun... AMA GEÇMEDÎ..
Yusuf/Züleyha olabilmek
Yusuf Gibi Olmak İçin;
Yusuf Gibi Yürek Gerek,, Gönül Gerek,, İman Gerek..
Züleyha Değilsen Eğer;
Peşine Düşmeyeceksin Yusufların,, Kendi Ayarında Birini Sevesin ki Mutlu Olasın..
Her Baba Yiğidin Harcı Değildir Yusufluk ve..
Her Kadının Harcı Değildir..
Yusuf Yüreklileri Taşıyabilmek,, Layık Olabilmek,, Züleyha Olabilmek...
sevebiliyor musun?

Git diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan, Ben de sana sev diyorum mesela, sevebiliyor musun? [Cemal Süreya]
Sen anlat!
Bαnα ne kαdαr sevdiğimi sordu ? Sustum.. Ellerimi αçtım ve “Rabbim Ben αnlαtαmıyorum sen αnlαt” dedim...
Allah'ın misafiri

Hâlet-i Ruhiyem'dir kelâm ettiğim lisân..! Ya O'nadır, Ya O'nunla O'lana, Ya Aşk'adır, Ya da AŞK'la yanana..!Yüreğimle yüreğinin kapısındayım.. Bilirsin ki Sevgili; Allah'ın misafiri geri çevrilmez.. Buyur et beni aşkına..
Kâbil ellerin
Yüreğim Hâbil gibi kaldı, senin Kâbil ellerinde.

İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor.Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...(Şems)
kabuldür yokluğun
Sus Yusuf bakışlım sus... Pustum Yakup karanlığına... ''Artık Mübarektir ve kabuldür yokluğun...
Gönlünde olan

"Gönlünde olanı benden gizleme ki; benim gönlümdeki de ortaya çıksın."
[Mevlana]
Üşürsün Sevgili..

Kıyafetlerin Yetersiz Kalır Yokluğuma. Hadi "Ömrümü" Al
Üstüne....